17 Mayıs 2012 Perşembe

Ahşabın ruhuna dokunuyor-2

Ahşabın ruhuna dokunuyor-2


Bizim eve tamirci girmez



Ümran Hanım, şöyle devam ediyor: "Bizim eve tamirci girmez. Badana boyayı da o yapar, muslukları da tamir eder. Hatta ocağı da. Eskiden Halkalı'daki bahçemizde ceviz ağacı vardı. Cevizleri o toplardı. Oğullarımız topladığında, cevizleri şöyle bir yoklardı, eksik bunlar derdi, çıkar ağacın tepesinde kalanları da toplardı." Marangozluğa komşunun kuş kafesini incelemesinden sonra başlamış. "Bu çok basit, ben de yaparım." demiş, Ümran Hanım desteklemiş. Zaten hep "sen yaparsın" diye ona destek oluyormuş. Şimdi atölyesinin bir odasında 18 yılının emeği olan cami, Anıtkabir ve kale maketlerini sergiliyor. Ve Ali usta bunları açık artırmayla satmak veya bir müzede sergilemek istiyor.





Eşimi ben keşfettim



Ümran Köksal, "Kulağıma doğru yaklaşıp fısıldayarak soruyorlar zengin mi, zorla mı verdiler? Ne zengin ne de zorla verdiler. Eşimi ben keşfettim. Seviyorum ben. Çok şükür evlatlarımı büyüttüm, evlendiler kendi hayatlarını kurdular. Eşimi de evladım gibi görüyorum. Ömür boyu eli elimde olacak. Bugün en ufak şeyde şikâyet eden çiftlere üzülüyorum. Hep bizi örnek gösteriyorum." diyor. Ali Bey bu sırada Ümran Hanım'a dokunarak bir şeyler anlatıyor. O da bize tercüme ediyor: "Bize acımayın diyor." Foto muhabirimiz İsa söze giriyor: "Ümran teyze, sizin hikâyenizi dinlerken ben kendime acıyorum. Biz kendimize acımalıyız." Başka söze ne hacet.



Trabzonspor, Ali Bey'i bilse kesin şampiyon olurdu



Ümran Hanım diyor ki: "Herhalde Trabzonspor Ali Bey gibi fanatik bir taraftarı olduğunu, maçları kaçırmadığını, stada izlemeye gittiğini bilse şampiyon olur. Zaten başkanla tanışmak istiyor. Ona "yeter da şampiyon olun" diyecek." İstanbul'daki maçları kaçırmadığı gibi kalkıp Trabzon'a maç izlemeye gittiği oluyormuş. Bir Beşiktaş-Trabzonspor maçına gitmiş Trabzon'a. Taraftarlar birbirine girmiş, Ali Bey'i olayların içinden zor çıkartıp otobüse bindirmişler. Bu tür şiddet olaylarına çok kızıyormuş, üzülüyormuş. Bu yüzden en son maçta yaşananları anlatmamışlar. Peki maçı nasıl izliyor? Dokunarak. Kiminle gittiyse maça o maçı dokunarak anlatıyor. Kızıyla gittiği maçtan bir anısı var, Ümran Hanım anlatıyor: "Kızım, babasına çekirdek vermiş. O da çitliyormuş. Adamın biri gelmiş seslenmiş müsaade eder misiniz? Geçecek ya. Ali Bey'den hiçbir tepki yok. O çekirdek çitlemeye devam ediyor. Adam "Sağır mısınız? Size sesleniyorum" diye önüne doğru geçmiş. Ali Bey gözleri bir noktaya sabit çekirdek çitlemeye devam ediyor. "Kör müsün müsaade et diyorum" demiş adam. O sırada kızım, "Evet, babam duymuyor ve görmüyor." Demiş. Adam maç boyunca Ali Bey'i izlemiş. 'Görmeden, duymadan maçtan ne anlıyor?' demiş


http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1286085&title=ahsabin-ruhuna-dokunuyor&haberSayfa=0



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder